13 Temmuz 2009 Pazartesi

Deneme 1-ki

Bu yazıyı "mail2blogger" seçeneğini kullanarak gönderiyorum.
Mail yazar gibi post yazmak -eğer becerebilirsem- çok eğlenceli !!!

12 Temmuz 2009 Pazar

Pek Sevgili Alışveriş Severler;

İşsiz zamanlarımda buralarda yakınıp durdum. Sizlerin pozitif enerjisinin de katkısı olduğuna inandığım bir iş buldum haziran ayında. Yine aynı sektördeyim fakat şimdi hayal ettiğim işi yapıyorum.
Çalışmaya başladığım ilk hafta sabah 07:30'da kalıp işe gidiyordum. Gece 00:15'te evin yolunu tutuyordum. Bu iki buçuk hafta böyle devam etti. İnsanlıktan çıkmış bir halde ama mutlu uyuyordum çünkü tekrar çalışıyordum ve de ilk defa el attığım bir işte daha 2. haftamda tebrik alıyordum.
Üçüncü hafta işe gittiğimde koordinatörlüğünü yaptığım programın tatile girdiğini sürpriz bir şekilde öğrendim -televizyoncuyum-
Program tatilse ben de tatildim; resmen çöktüm...
Performans değerlendirmesi yapan pek sevgili Haber Müdürüm beni Bodrumda başlayan iki adet yaz programının Ankara Sorumlusu yaptı.
Maraton yine başladı ama daha makul saatlerde: Sabah sekizde kalkıyorum, dokuzda işte oluyorum. Saat on bire kadar yayına hazırlık yapıyorum; on bir buçukta yayına giriyorum. Sonra da öğle yemeği... Yemekten dönünce ertesi günün konu araştırmalarını yapıp mail olarak sunuculara gönderiyorum, bu zaman diliminde de haber merkezinde yardıma ihtiyacı olan biri varsa onlara yardım ediyorum. Bu işler sürerken akşam yayını için de hazırlık yapıyorum. Saat 20:10 oldu mu yayın vakti geliyor. Rejiye çantamı da alıp iniyorum ki yayından hemen sonra eve kaçabileyim. 21:00'da yayın bitiyor. Araç eve bırakıyor. Duşa girip ertesi günün kıyafetlerini hazırladıktan sonra da uyuyorum. Benim bir haftam böyle geçiyor.
İşteyken buralara bir şey yazma imkanım ya da internette araştırma yapma imkanım yok. Açık ofiste çalışıyorum, bilgisayarlar herkesin kullanımına açık. Kendime ait bir account'um yok, olsa bile ben yokken birileri başına oturup haber yazmaya başlayabiliyor. Yani mail adresin açıkta kaldıysa ve de acilen bir yerlere koşuşturman gerektiyse mail adresindekileri okumamak, bilgisayarın başına geçen kişinin vicdanıyla alakalı.

İşte böyle...

Ben de böyle bir işi kapmışken ve de henüz gençken çok çalışmanın bir zararı dokunmayacağından sesimi çıkartmıyorum. Hem de üç kuruş maaşa... Ama olsun...
Dilek dilerken bir yerlerden eksik diliyorum galiba...

Bu arada fotoğraf makinemin pil sorununu hala çözebilmiş değilim. Türkiyede satışı olmayan bir pil kullanıyorum. Yurt dışındaki arkadaşlarımın vicdanına bağlı olarak bir pil bekleme sürecine girdim. Fotoğraf çekmeden de yazı eklemek çok yavan geliyor açıkçası, bir de alışveriş yapamıyorken bir şeyler karalamak çok gerekli de gelmiyor. Yeni siteler ekleyebilirim, evet... Ama denemeden eklemek beni açıkçası huzursuz ediyor.


İşte böyle kızlar.
Hepinizi öpüyorum.

Sevgiler...

Not: Alışveriş yapar yapmaz sizleri haberdar edeceğim :)